İMAN ŞUURU VE İRFAN HUZURU      

774
Paylaş:

15 Mayıs 2019

Bismillah’ir-Rahman’ir-Rahim

(Dünyada; yarattığı her varlığını ve tüm kullarını esirgeyip koruyan, isyan ve kusurlarına bakmayıp yine ihtiyaçlarını karşılayan ve düzelmesi için mühlet sunan)“RAHMAN”; ve (Ahirette; sadece iman ve itaat ehlini bağışlayıp, sonsuz rahmet ve nimetlerine kavuşturacak;) “RAHİM” (olan) ALLAH’ın adıyla… •Bu işe, ibadet ve imtihan niyetiyle başlamaktayım, •O’nun emir ve hükümleri doğrultusunda bu işi yapıp tamamlayacağım, asla harama ve hilekârlığa sapmayacağım. •Bu işte sadece Allah’ın rızasını, kullarının hatırını ve insanların rahatını ve menfaatini amaçlayacağım. •Bu işi ancak Allah’ın inayetiyle başaracağıma inanmaktayım.
    
İMAN ŞUURU VE İRFAN HUZURU
    
Nur-i Ahed1 olmuş, Suret-i Ahmet2
Muhammed’de meşhur, Siret-i Rahmet3
    
1- Nur-i Ahed: Bir olan Allah’ın nuru.
2- Suret-i Ahmed: Hz. Peygamberimizin yüzünde ve görünüşünde yansıyan İlahi Nurun zuhuru.
3- Siret-i Rahmet: Rahmet hali, merhamet timsali, içyüzü ve manevi özelliği.
Manası:
“Ahed”, yani bir olan Allah’ın nuru, Efendimiz Ahmed’de tecelli edip ortaya çıkmıştır.
Cenab-ı Hakk’ın Rahmet sıfatının en meşhur tecellisi Muhammed Mustafa Aleyhisselam’dır…

Açıklama:

Kulhu Vallahu Ehed: “(Ey Resulûm, “Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu bize açıkla” diyenlere) De ki: “O Allah, birdir. (Eşi, dengi, benzeri, şeriki, yardım edicisi, ihtiyaç hissettiği, öncesi, ölmesi, acizliği, eksikliği, bilgi yetersizliği ve beceriksizliği asla bulunmayan tek ve gerçek İlahtır.)”
Nur-i Ahed: Bir olan Allah’ın Zât’ı; zamandan, mekândan ve şekilden münezzehtir. Allah (C.C.) Kemâl sıfatı ile muttasıftır. Bilinmemesi bir eksiklik olduğundan Hadis-i Kudsi’de: “Ben bir gizli hazineydim, bilinmeyi murat ettim.” buyrulmaktadır. “Levlâke Levlâk Lemâ Halaktü’l Eflâk” (Sen olmasaydın, Ben âlemleri yaratmazdım.) buyuruyor. Yine başka bir Hadis-i Kudsi’de; Cenab-ı Hak Zülcelâl Hazretleri, Kendi nurundan Efendimiz’in (A.S.) nurunu yarattı ve Zâtında tecelli buyurdu. Efendimizin nurundan tüm varlıkları yarattı. Dünya gözüyle Cenab-ı Hak’kı görmek muhal, ahirette cennetlik kullarına “sözlü bir selam var” diye Yasin: 58. ayette buyrulmaktadır. Ahirette, cennet ehlini selamlayacağını işaret etmektedir. Cenab-ı Hakk’ın Nuru en mükemmel Efendimiz’de tecelli etmiştir.
Bil O, Sultan-ı Âzamdır, Kemâline zeval ermez /
Celal-i Kibriyasından, Cemâline hayal ermez /
      
Manası:
(Cenab-ı Hak en yücedir. O’nun mükemmel varlığına ve sıfatlarına hiçbir şey zarar veremez.
Nurunun azameti o kadar yücedir ki, O’nun güzelliğini hiçbir akıl hakkıyla idrak edemez.)
Tecelli tahtının Şâhı, Hakikâtın bürhanıdır
Ol Muhammed Mustafa’nın, Her haline sual ermez
      
Manası:
(Kâinatta tecelli eden en yüce Şah Efendimiz, Cenab-ı Hak’kın en büyük delili ve temsilcisidir.
Muhammed Mustafa’nın öyle yüksek hakikatleri vardır ki, bu gerçek akılla değil ancak iman ve irfanla anlaşılır.)
Sırr-ı ekberdir Muhammed, Seyyid-ü Kevnü mekân
Nur-i ezherdir Muhammed, Es’ad-ü hinü zaman

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.

    Bu makaleyi sesli olarak da dinleyebilirsiniz.