“Devlet Aklı” ve “Hükümet (Hikmet) Sırrı” üzerine STRATEJİK BİR ANALİZ

856
Paylaş:

26 Ağustos 2019

Türkiye’nin haklı bir gerekçe ile Suriye sınırımız boyunca bir barış koridoruoluşturmak ve PKK-YPG’nin terör saldırılarını savuşturmak üzere; Suriye’nin kuzeyine (Fırat’ın doğusuna) yapacağı bir askeri müdahaleyi, Washington Post; “Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyini İŞGAL EDECEĞİ” şeklinde haber yapmıştı. Yetmez; sınırdaki El Haseke bölgesinde, YPG-PYD-PKK için kendilerinin hazırladıkları beton tünellerin fotoğraflarını yayınlayıp, Türk askerinin buralardan geçemeyeceğini” vurgulamış ve bir nevi gözdağı vermeye çalışmıştı.

MSB Hulusi Akar’ın, ABD askeri heyetine: “Ya güvenli bölge teklifimiz dikkate alınır ve sorumluluğu Türkiye’ye bırakılır veya o bölgeye müdahale etmemiz kaçınılmazdır. Gerekirse inisiyatif kullanacağız, artık tahammülümüz kalmamıştır!”mealindeki muhtıra gibi mesajı, bizleri oldukça umutlandırmıştı.

Ama maalesef; Fırat’ın doğusuna (Kuzey Suriye topraklarına) yönelik barış koridoru oluşturma niyetli askeri operasyonların, sonunda ABD ile birlikte yapılacağı açıklanmıştı. Bunun anlamı; PYD-PKK teröristleri, silahlarıyla birlikte 35 km içeride hazırlanan bölgelere kaydırılacak; buralarda özel statülü bir özerk Kürdistan oluşumuna dolaylı meşruiyet ve resmiyet kazandırılacak ve güvenlik koridoru, ABD ile Türkiye’nin ortak kontrolünde olacaktı. Bu durum; Suriye’nin fiilen parçalanması, Büyük İsrail’e zemin hazırlanması ve Türkiye’nin ABD’nin bölge politikasına alet olunması konusundaki kuşkularımızı arttırmaktaydı. Üstelik Türkiye;“Suriye’yi işgal eden ülke” ithamına muhatap olacak, siyasi ve diplomatik sorunları tek başına sırtlayacaktı.

Suriye’de Güvenlik Koridoru Hesapları ve Amerikan Ayısıyla Çuvala Girme Hazırlığı!?

Devamı için tıklayınız.

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.

    Bu makaleyi sesli olarak da dinleyebilirsiniz.