15 Kasım 2019
Rüyamda: Evimizin salonunda, hafta sonu sohbetimizde Meali Kerim’den dersini yapacağımız Nebe Suresinin mealini okuyorum. Başka kaynaklardan da bakmam gereken ayetleri kırmızı renge, üzerinde durmamız gereken ayetleri yeşil renge, yıldızlı ayet (üzerinde daha çok durulması, düşünülmesi gereken ayet) olacak ayetleri sarı renge boyuyorum. Böyle uğraşırken, Aziz Erbakan Hocamız mübarek ellerinde iki kupa açık çayla salona teşrif buyurdular. Hemen kalkıp tepsiyi mübarek ellerinden aldım. Erbakan Hocamız: “Gel, koltuğa oturalım, Nebe Suresi güçlü bir suredir. Üzerinde epey konuşacak gibiyiz, sandalyede yorulmayalım!” buyurdular. Çayları sehpaya koydum. Erbakan Hocamız masanın üzerinde duran Nebe Suresi mealinin çıktısını alıp oturdular. Ben de işaret buyurdukları yere oturdum. Erbakan Hocamız: “Maşaallah, topluluklarda sürekli okunan, halkın kalbinde yer tutmuş, bilerek-bilmeyerek büyük önem verilmiş bu sureleri ders yapmanız çok güzel oldu! Söyle bakalım, takıldığın yer var mı? Veya yarın bu surenin dersini yaparken “Şurayı daha iyi anlasak ne iyi olurdu!” dediğin bir yer var mı?” buyurdular. Ben: “Aziz Hocam, Ahmet (Akgül) Hocamız Meali Kerim’i öyle güzel hazırlamışlar ki, dikkatle okuyan insan uyarı ayetlerinde de, mükâfat ayetlerinde de kendini görebiliyor. Fakat Sizden surenin dersini dinlemek bizim için büyük hediye olur, yarın da arkadaşlarımla paylaşırım hatırladığım kadarıyla!” dedim. Erbakan Hocamız: “Çok şükür! Ömrüne sığdırdığı sayısız eserler yanında, işte bu Meali Kerim hakikaten muhteşem oldu; Allah (Ahmet’in) hatırını yapsın, mükâfatını hem bu dünyada hem de öteki dünyada versin!” (Amin!..) buyurdular. Sonra Nebe Suresinin metninin fotokopisini mübarek ellerine aldılar: “Hep söylüyoruz; işin aslı, kuvvetli ve inanarak çekilen bir Besmeledir. Bismillahirrahmanirrahim! Rabbi yessir, velatü assır, Rabbi temmim bil hayr! Rabbi zidni ılmen ve fehma! Evet, dualarla da beynimizi ve kalbimizi çelikleştirdiğimize göre suremizi anlamaya başlayabiliriz. Öncelikle surede ne anlatılıyor? Sure bize ne diyor? Ona bir bakalım. Sureyi bir merak edelim. Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz, bir şeyi anlatmadan evvel merak ettirirlermiş ki daha dikkatli dinlenilsin, duyulacak şeylere daha çok önem verilsin. Adını ikinci ayette geçen ve “önemli haber” anlamına gelen “Nebe” kelimesinden alır. Sureye ad olan önemli haber, kıyametin kopmasıdır! Rabbimiz bizleri, bu büyük gün için hazırlık yapmaya çağırır. Kıyametin kopmasını, yeni bir yaratılışı imkânsız görenlere Allah’ın yaratmasındaki eşsizliklerden örnekler verilir. Yeryüzünün, dağların, insanların çift çift, gecenin dinlenme gündüzün çalışma için, bulutların ve meyve bahçelerinin yaratılışına ve bunlardaki hikmetlere dikkat çekilir. Mülk Suresinde “Evrenin ve âlemlerin mükemmel yaratılışında eksiklik ve noksanlık var mı? Anlamak ve hayran kalmak için başını çevir bak!” buyuran Rabbimiz, bu surede eksiksiz-noksansız yaratışı anlatır. Lâkin tüm bu eksiksiz yaratılan kâinatın bir sonunun olduğu belirtilerek, kıyametin muhakkak gerçekleşeceği hatırlatılır. Ve kıyametle ilgili sahnelerin tasviri yapılır! Sûr’a üfleniş, dağların hafif pamuklar gibi atılışı, cehennemin hazırlanışı, inkârcıların cehenneme girişi, küfürlerinin karşılığı olarak, orada ebedi kalışları… En önemlisi ise, bu surede Rabbimizin bizi yeniden, yeniden imana davet etmesidir! Çünkü insan gaflet ve cehaletle, nefsaniyet ve şeytaniyet neticesinde iman huzurundan uzaklaşabilir. Eğer iman ederse kişinin beklendiği yer cennet, cennetteki bahçeler, içecekler; kendileri için yaratılan hizmetçiler anlatılır! Rabbimizin her topluluğa Peygamberler, Resuller, Önderler, Liderler gönderdiği belirtilir! Sonrasında bir kez daha inkârcıların cehennem korkusundan dolayı “Keşke toprak olsaydık da bu günleri görmeseydik” şeklindeki pişmanlık dilekleri akıl sahipleri için hatırlatılır!
1- “(Cahil ve gafil insanlar) Birbirlerine neyi sorup tartışıvermektedirler?”
2- “O büyük (kıyamet ve ahiret) haberinden mi sual etmektedirler?”
3- “(Halbu)ki kendileri (ahiret) hakkında anlaşmazlık (ihtilaf) içindedirler.”