VELİAHT VAHDEDDİN’LE MUSTAFA KEMAL’İN ALMANYA SEYAHATİ

105
Paylaş:

29 Aralık 2023

Tarihi hadiseleri ve şahsiyetleri, konjonktürel (güncel ve gerekli bazı durumlara göre alınan veya konuşulan geçici ve tedbir niyetli tepkiler) sözleriyle değil, onların temel karakterleri ve genel hedefleri doğrultusunda yorumlamak lüzumuna inanmaktayız. Bu nedenle, Mustafa Kemal’le Sultan Vahdeddin irtibatlarında, birbirlerine karşı özel ve gizli bir itimat ve itibarın sezildiği kanaatini taşımaktayız. Mustafa Kemal’in görünüşte: “İşgalci güçlere direnen bölge halkını yatıştırmak!?” ama gerçekte, “Anadolu Kurtuluş Harekâtı’nı başlatmak” görevi ve gayesiyle Samsun’a, hem de çok etkin ve genel yetkili askeri müfettiş olarak yollanması sırasında ve sonrasında, Sultan Vahdeddin’e gönderdiği telgraflarda gayet hürmetkâr ve itaatkâr bir tavır takınması… Ama Cumhuriyet’in kurulmasından, Padişahlık ve Hilafetin ilgasından sonra, NUTUK’ta da geçtiği gibi, Sultan Vahdeddin aleyhinde bazı ifadeler kullanması, şartların ve ihtiyaçların gerekli kıldığı bir tavrı yansıtmaktadır. Artık çürümüş ve çökmüş olan Padişahlık ve Hilafet makamını istismar ve suistimal ederek, Cumhuriyet’e ve devlete karşı girişilecek gaflet ve hıyanet tertiplerini boşa çıkarmak amaçlıdır. Yani daha önce Sultan Vahdeddin’e hürmet ve itaat sözleri samimi, ama sonraki ifadeleri SİYASİ ve STRATEJİK hesaplıdır. Aksi halde Mustafa Kemal’i, “yağcılık, fırsatçılık ve fesatlıkla” suçlamak olur ki, bu hem tarihi gerçeklere, hem onun karakterine aykırıdır.

Makalenin tamamı için tıklayınız.

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.